Toplumun hayatına şekil veren önemli faktörlerden biri de “Görgü ve Görgüsüzlük” dengesidir. Görgü, sosyal hayatta bireyin; iyilik, yiğitlik, dürüstlük ve alçakgönüllülük gibi ruhsal yetkinliğinin belirleyicisidir.
Çünkü; “Cumhuriyet Fazilettir” demiş Atatürk ! Görgüyü, nezaketi, iyiliği, sevgi ve dayanışmayı esas alan bir yönetim sistemi olduğu için…
Çünkü Cumhuriyet; Cumhurun iradesiyle ortaya çıkmaktadır.
Çünkü görgü; bireyin tek başına yaşadığı durumlarda değil; toplumsal yaşama katıldığında, kendini gösterdiği gerçeği göz önüne alınırsa, o zaman Cumhuru oluşturan halk, demek ki fazilet sahibidir. Bunun aksi, Cumhuriyeti faziletli yapmaz. Öyleyse Cumhuriyet; görgülü bireylerden oluşan bir iradenin eseridir.
Çünkü; 16 Nisan Referandumu, 40 yıldan beri sinsice, müslüman insanlarımızı laiklik ilkesi aleyhtarlığı ve Atatürk düşmanlığı paydasında akıl tutulmasına uğratanlarca, önce Cumhuriyeti, daha sonra da laikliği ortadan kaldırma; bunların yerine Saltanat ve Çakma Hilafeti tesis etme sürecinde amansız bir vasıta olarak kullanılacaktır.
İşte bu yüzden sandık başında koyulacak tavır ve çıkacak sonuç ile seçmenler, ‘Tamam mı, devam mı?’ sorusunun yanıtını vermiş olacaktır. Hayır mührü basıp, devam demesi; Faziletli, Cumhuriyet Değerleri’ne sadık, rengi, dini, dili, ırkı, siyasî düşüncesi ve eğilimi, inancı farklı insanlarla Türkiye Cumhuriyeti toprakları üzerinde birlikte yaşama kararlılığını pekiştirmiş sayılacaktır.
Peki ya sizler?!
Son kararınızı ver(ebil)diniz mi?
Yoksa….