• Bu blogu takip etmek ve yeni gönderilerle ilgili bildirimleri e-postayla almak için e-posta adresinizi girin.

    Diğer 1.577 aboneye katılın
  • Kategoriler

  • Popüler Yazılar & Sayfalar

  • Sayfalar

  • Son Yazılar

  • Arşivler

  • Bizi Takip Edin

  • Meta

  • LİSANS

  • Twitter

  • Linkedin

  • Facebook

  • Yerelce

ALTIOKSUZ CHP

 

Mustafa Kemal’in CHP’si «in» ; Dersimli Kemal’in YCHP’si «out» olabilmesi için ne gerekiyor!

Akdenizi Karadenize demirle bağladık. Anadoluda özel şirketler elindeki bütün yolları satın aldık; İstanbul ve İzmirde liman ve rıhtım işleri devlet eline geçti; Diyarbekir kapısındayız. Antalyaya, Erzuruma, kömür yurduna durmadan gidiyoruz. Devlet Demiryolları kurumu, bugün, kendi malımız olan beş yüz milyon liralık bir işi çevirmektedir.

Geçen dört yılın başlıca işlevi ekonomi alanında olmuştur. Bir çok ülkeler, acunsal buhran karşısında sarsılmış ve umutsuzluğa düşmüşken biz, bu kapsal felaket önünde cuda irkilmedik. ( Alkışlar ) Yurdun ekonomisini yeni bir düzene yönetlemiş bulunuyoruz. Arsıulusal tecimi denkleştirerek, iç pazarı harekete getirerek kendimizi korumağı başardık. Asıl önde tuttuğumuz iş, geniş bir endüstri programını gerçekleştirmeğe başlamak olmuştur. Bu program, tamamile gerçekleştiği gün, şüphesiz yurddaşın geçimi hissolunacak derecede genişleyecektir.

Cumhuriyetin dış siyasada özenle güttüğü amaç arsıulusal barışı korumak ve güven içinde yaşamaktır. Komşularımızla dostluk ve eyi geçinme yolunda her gün biraz daha ilerlemekteyiz. Sovyetlerle dostluğumuz, her zamanki gibi, sağlamdır. Türk – Sovyet dostluğu arsıulusal barış için şimdiye kadar yalnız hayır ve fayda getirmiştir. İki kardeş ulusun (Türkiye ve İran) arasını açacak hiçbir mesele kalmadığı ilan edilmiş ve birbirinin bahtiyarlığından kuvvetli olmalarından başka dilekleri bulunmadığı anlaşılmıştır. Dört devlet; kendi güvenleri için ve Balkanların, karışma ve karıştırma konusu olmaktan çıkması için içten bir kanaatle birbirlerine bağlanmışlardır. Yakın komşularımızla ve uzak devletlerle olan ilgilerimiz, genel olarak, nomal ve dostçadır. Uluslar sosyetesinde ciddi barış ve elbirliği isteğile çalışıyoruz. Bütün dünya gidişini göz önünde tutarak dikkatli, hazırlıklı, uyanık bulunmak lüzumuna kaniiz. Dostluklarımıza bağlı ve bütün ilgilerimizde eyicil bir sıyasa ile elimizden geldiği kadar genel barışı kurmak istiyoruz.

Cumuriyet Halk Partisinin esas düşünce ve dileği, vatandaşları her türlü ayrılıktan korumak, onları, kendileri ve büyük Türk ulusu için faydalı kılmaktır. Türk ulusu kendisine hizmet edenleri, sürel bir surette, değerlemiş ve onlara ünvermiştir. Son saylav seçiminde Partimizin ulusun güvenini kazanması bize, çalışmamızda yeniden büyük şevk ve kuvvet vermiştir. Ulusa hizmet yolunda bütün varlığımızla çalışmak, parti üyelerinin bozulmaz andıdır.

Atatürk’ün 4. Kurultay konuşması [Son Katılımları]
9 Mayıs 1935
(Tam metin)

***

©Erol Erdoğmuş.

OLAY

Benim iki büyük eserim vardır; biri Türkiye Cumhuriyeti, diğeri Cumhuriyet Halk Partisidir.
ATATÜRK

ALTIOKLU CHP

T.C.’nin kurucusu; cumhuriyeti çalıştıracak mekanizma olarak, Cumhuriyet Halk Partisini kurtararak, cumhuriyeti altıokla koruma altına aldı.

KÖK OK Halkçılık; halk yalakalığı, halkın bir dediğini iki etmemek değil; halkı Halkevlerinde halk için eğiterek aklı hür irfanı hür vicdanı hür halk yetiştirmekti.ÖN OK Devrimcilik; sağlıklandırılması için ameliyat edilen –devrim
dayatılan
– halk’a nekahet devresinden itibaren devrimin evrimleştirilerek benimsetilmesiydi.

SAĞ Ok, sağduyu olan laiklikti.
SOL OK, halk cumhuriyetçiliğiydi, halktan kopuk dikta değildi.
ART OK yurtta sulh cihanda sulh milliyetçiliğiydi.
ÜST OK dengeli Devletçilikti.

Her çağdaş devletin; laik, geri kalmamak için devrimci, halkçı, cumhuriyetçi, milliyetçi, dengeli devletçi olması, olmazsa olmazı değil mi?

Kuşkusuz her okun aynı önem sırasında ve aynı etkinlikte uygulanması gerekmez. Halin icabına göre önem sıraları ve uygulanma dereceleri değiştirilebilir.

Cumhuriyetimizin kurdurucusu; cumhuriyetin tek partinin tek ayağı üzerinde topallayarak hedefine ulaşamayacağının
farkındaydı.

ALTIOKLU iki partinin demokratik rekabet içinde cumhuriyeti hedefine ulaştırması gerektiğinin bilincindeydi. İki kez kurulan CHP rakibi iki parti, gericilerin baskısıyla yörüngesinden çıktığı için kapatıldı. Demokrasi henüz erkendi aydınların halkla kaynaşması başarılamadı. Halkın yeniliğe karşı doğal direnci ve aydınların halkın düzeyine inmemesi, devrimlerin yeterince evrimleşemesinin nedenidir.

SOSYAL DEMOKRASİ PARADOKSU

Altıoktan sınıfta kalan CHP’liler, sosyal demokrasi palavrasına sarıldılar. Antisosyal Demokrasi var mı ki, Sosyal Demokrasi olabilsin?! Demokrasi sosyal olmak zorundadır ve sosyaldir. Antlisi, antisizi olmaz. Sadece azı, çoğu olabilir.

Altı oku sollayarak sosyal demokrasi palavrasını öne çıkaranların bir bölümü maskeli Altıok düşmanı, öbür bölümü Altıok cahilidir.

“Her millet layık olduğu idareyi seçer” ilkesi; “Her siyasi parti layık olduğu genel merkezi seçer” kuralına indirgenebilir. “Mustafa Kemal’in CHP’si” in; “Dersimli Kemal’in YCHP’si” out.

*

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.