• Bu blogu takip etmek ve yeni gönderilerle ilgili bildirimleri e-postayla almak için e-posta adresinizi girin.

    Diğer 1.577 aboneye katılın
  • Kategoriler

  • Popüler Yazılar & Sayfalar

  • Sayfalar

  • Son Yazılar

  • Arşivler

  • Bizi Takip Edin

  • Meta

  • LİSANS

  • Twitter

  • Linkedin

  • Facebook

  • Yerelce

Cesur, Cesaret; Korku, Korkaklık…

 

Günümüzün Koşullarında Hangisi Yaygın?!

Bir korku düştü canıma acep nola benim hâlim, Derman olmaz ise bana acep nola benim hâlim?
Yunus Emre

Çekingen, ürkek ve korkaklar için her şey imkansızdır; çünkü her şeyi imkansız zannederler.
Napoleon Bonaparte

Başkalarını korkutanın, kendisi de hep bir korku içinde yaşar.
Claudius

Çok defa korku, yalan söylemesini öğretir.
Alfred De Vigny

İleri atılmakta şeref ve izzet / Geride kalmakta ar ve zillet vardır.
Necip Fazıl Kısakürek

Dünyadaki tek suç korkaklıktır.
Nietzsche

Korkaklık, düşmana esir etmeye götürür.
Sun Tzu

Cesaret insanı zafere, kararsızlık tehlikeye, korkaklık ise ölüme götürür.
Yavuz Sultan Selim

***

©Av.Prof.Dr.Nurullah Aydın

CİDDİYET, TUTARLILIK VE YÖNETİM
30 Ekim 2017-ANKARA

Ne kadar Yalaka, Liboş, Yandaş, Candaş, Bölücü, İslamcı, Mürteci, Yobaz, Sapık, Hırsız, Yalancı, Talancı, Ajan, Muhbir, Haber elemanı, Tetikçi, Trol varsa onlar konuşuyor yazıyor. Sırıtıyorlar, ağızlarından salyalar akıyor.

Korku Sığınağındakiler de var, Susturulamayanlar da var.
Gerçeklerden korkuyorlar.

Birçok kişi ne diyor?

Aman konuşma başın belaya girer!

Aman yazma işini bitirirler!

Etliye sütlüye sakın karışma başın ağrır!

Tepelerdekileri eleştirme senin için hiç iyi olmaz!

Aman geri dur, öne çıkma!

Senin neyine gerek, sen mi kurtaracaksın vatanı?

Artık iş işten geçti, bu işin geri dönüşü yok artık. Kadere razı ol!

Adamlar her yeri ele geçirdiler!

İleri demokrasiye hızla adım atmış olan Türkiye’de; halkı uyutmak, uyuşturmak, bİlim insanları, gazeteciler ve yazarları ise sindirmek susturmak için olarak en çok duyduğumuz; mücadele gücünü kırmak amacıyla söylenen, söyletilen sözler, telkinler bunlar…

Oysa soruyoruz;

Taşıdığınız insani, vicdani değerlerle bu düşünceler, sözler, tavırlar size yakışıyor mu?

Sizler kimdiniz?

 

 

Gerçekleri söylemek yazmak anlatmak konusunda karanlıklardan aydınlığa çıkmakta, semiren sömüren istismar edenlere karşı azimli insanlar değil miydiniz?

 

Olup bitenlere gönlünüz, vicdanınız razı oluyor mu?

 

Böyle şeyler olur deyip sineye çekilecek, sessiz kalınacak, ne var bunda diyecek kadar her şey normal mi gidiyor?

 

Sütre gerisine saklanmak, gerçekleri, doğruları savunamamak, haksızlıklara, adaletsizliklere ve baskılara karşı sessiz kalmak gerçek vatanseverlere yakışıyor mu?

 

Haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytanlardır. Sözü sizce neyi ifade ediyor acaba?

 

Doğruları, gerçekleri yazan…
Ülkenin çıkarlarını her türlü ortamda azimle savunan…
Bu uğurda her şeyi göze alanların Makyavelist yöntemlerle, önlerinin kesilmesine ve susturulmasına çalışılması sizlerce ileri demokrasinin bir gereği midir acaba?

ABD emperyalizmine ve işbirlikçilerine karşı ülkede neredeyse tek başına mücadele verir durumda olan TV ve gazetelere haksız ve yersiz gerekçelerle, hukuka aykırı biçimde susturulmaya çalışılması; olur böyle şeyler, tekerlemesine giren sıradan bir olay mıdır?

Yoksa, bir türlü görülemeyen, sezilemeyen, algılanamayan büyük bir gafletin aymazlığı mıdır?

Birçok kişi, kurum ve kuruluş; bu demokrasi katliamını görmede, duymada ve haber yapmada akıl almaz bir biçimde sessiz ve eylemsiz kalıyorlar.
Onlar için korku dağları aşıyor.

Unutulmamalıdır ki; diktatörlükler bir günde kurulmuyor.

Böyle bir rejimi yerleştirmek için para, biat, din, baskı, korku yerleştirmek yeterlidir.
O yolda ilk adımlar evvela ürkek ürkek atılır.
Demokrasinin usullerinden faydalanarak, yani milletin reyi ile gelmiş bulunanlar sonradan bir diktatörlük hevesine kapıldıklarında, soğukkanlı davranırlar.
Kadayıfın altının kızarması beklenir.
Artık belli olmuş sırayı takip ederek özgürlük diye diye özgürlükler teker teker azaltılır, muhalifleri teker teker susturulur, sonra meydan yalakalara kalır. Yaşa varol sesleri her yerde yankılanır.
Totaliter rejime giden ülkelerde sıra aynıdır.

Ama diktatörlerin sonu da bellidir.

Günün Sözü: Gururunun ve kibrinin esiri olmuş insandan daha alçak biri olamaz.

***

CUMHURİYET BAYRAMI KUTLAMA MESAJI

Hür ve bağımsız yaşamayı var olmanın amacı haline getirmiş Büyük Türk Milleti; tarihten silmek ve vatanından mahrum bırakmak üzere hareket eden düşmanlarına ve onların işbirlikçilerine karşı verdiğin bağımsızlık mücadelesinin sonucunda kurduğun cumhuriyetin 94. Yıldönümünde; zaferin ve çağdaş aydınlık devlet yapısının simgesel adı olan cumhuriyetin kutlu olsun..

Büyük Türk Milleti; yüzyıllar boyunca kul olarak biat kültürüyle yaşarken, bu çarpık düşünceyi tersyüz eden Cumhuriyet devrimleriyle modern çağdaş bir yönetim şekline kavuşmuştur. Eşit yurttaşlar olarak özgür iradesiyle yönetimi seçme ve yönetime seçilme hakkına sahip olmuştur..

Kişiliksiz çarpık ilkel Arapçı karanlık düşünce sahiplerince; bu büyük bayramın heyecanını, coşkusunu anlamsız kılmak için kirli çabalar sürdürülse de, tarihin her devrinde varolan, varlığının ve bekanın tehlikeye düşmesi halinde harekata hazır evlatların var olduğunu unutma..

En olumsuz şartlara ve hallere hazırlıklı, dünyanın hiç bir gücünün hayalinde bile yer alamayacak şekilde donanımlı birikimli evlatlarının, bugünün ve yarının teminatı olduğunu bil..

Bütün bu olumsuzlukların ve karamsarlıkların dağıtılacağı günlerin geleceğine ve öfkenin, kızgınlığının giderileceğine inan. Moralinin yeniden düzeleceğine inancın sarsılmasın..

Vatan sathında Ayyıldızlı al bayrağın dalgalanırken, gök kubbe Türk Milleti’nin gür sesi ile yeniden yankılanacaktır..

Büyük Türk Milleti; huzur, güven, barış, adalet, özgürlük ortamında bölgende ve dünyada yeniden saygın yerini alacağına inancım tamdır..

Büyük Türk Milleti; Türk tarihinden, Türk kahramanlarından, Türk medeniyetinden aldığı ilhamla, demokrasinin kurum ve kurallarının işlediği, akıl bilim ve sanat ışığında evrensel değerleri benimsemiş kadrolarla, dosta güven düşmanlarına korku veren yönetim yapılanmasını daha büyük coşkularla, sevinçlerle kutlayacaktır..

Bu vesile ile Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, silah arkadaşlarını, şehitlerimizi minnetle anarken, gazilerimizin ve sizlerin Cumhuriyet bayramınızı kutlar, başarılar dilerim..

Bir Yanıt

  1. Cumhuriyet öncesi model mi; 1950’ye kadar sürdürülen Devrim Modeli mi?!

    CB sayesinde söz kültürden, eğitimden, sanattan açılmışken…

    Beğen

Yorum bırakın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.